İçeriğe geç

Görene var köre ne var ?

Görene Var, Köre Ne Var? Görme Engelli Bireylerin Zorlukları ve Toplumdaki Yeri

Gözlerimizle dünyayı keşfederken, görmek sadece fiziksel bir eylem olmaktan çok daha fazlasıdır. Birçok insan için görmek, hayattaki detayları, renkleri ve dünyayı anlamlandırmanın temel aracıdır. Ancak görme engelli bireyler için bu durum oldukça farklı. “Görene var, köre ne var?” deyimi, bazen görme engellilerin yaşadığı zorlukları anlamadığımızı ve görme yeteneği olmayanların, gözle görülemeyen engellerle karşılaştığını hatırlatmak için kullanılabilir. Bu yazıda, görme engelli bireylerin yaşadığı zorluklar, toplumsal algılar ve onların hayatını daha erişilebilir kılmak adına neler yapılabileceği üzerine düşündürmeyi amaçlıyoruz.

Görme Engelliliğin Sadece Fiziksel Bir Engel Olmadığı Gerçeği

Birçok kişi için görme engelli olmak, sadece gözlerin çalışmamasıyla ilgili basit bir fiziksel durum gibi algılanabilir. Ancak gerçek, çok daha karmaşıktır. Görme engelli bireylerin dünyası, onların duyularının ve zihinsel kapasitelerinin çok daha derinlemesine çalıştığı bir dünyadır. Günlük hayatlarında karşılaştıkları engeller çoğu zaman fiziksel değil, daha çok toplumsal, psikolojik ve kültürel engellerdir.

Veriler de bu durumu ortaya koyuyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünya genelinde 285 milyon insan görme bozukluğu yaşıyor. Bu bireylerin büyük bir kısmı, eğitim ve istihdam gibi sosyal hayatta önemli engellerle karşılaşıyor. Birçok görme engelli birey, günlük yaşamda büyük zorluklarla mücadele ederken aynı zamanda toplumda dışlanma ve izolasyon gibi duygusal zorluklarla da başa çıkmak zorunda kalıyor.

Hikâyelerle Anlatmak: Görme Engelli Bir Bireyin Yaşamı

Hayatını görme engelli olarak sürdüren Ahmet Bey’in hikâyesi, bu zorlukların ne kadar derin olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Ahmet Bey, küçük yaşlardan itibaren görme engelli olarak büyüdü. Genç yaşta, görme engelli olmanın sadece gözlerinin görmemesiyle sınırlı olmadığını fark etti. Her gün, okula giderken, okulda derslere katılırken ve sosyal ortamlarda yer alırken engellerle karşılaşıyor.

“Birçok kez, yürüdüğüm yolda önümdeki engelleri görmeden çarptım,” diyor Ahmet Bey. “Ama esas zorluk, insanlar bana ‘Neden yardım etmiyorsunuz?’ diye sorarken, asıl yardımın, toplumun bizim dünyamıza olan bakış açısını değiştirmesiyle geleceğini fark ettim.”

Ahmet Bey’in söyledikleri, görme engelli bireylerin sadece fiziksel engellerle değil, aynı zamanda toplumun onlara karşı duyduğu önyargı ve yanlış anlamalarla da mücadele ettiğini gösteriyor.

Toplumun Görme Engellilere Karşı Duyduğu Önyargılar

Görme engelli bireylerin yaşadığı toplumsal zorlukların başında, toplumda yerleşik olan bazı önyargılar geliyor. Görme engelli bir kişinin toplumda tam anlamıyla yer edinememesi, yalnızca fiziksel engellerin değil, aynı zamanda toplumun onları nasıl algıladığıyla da ilgili bir mesele. Çoğu zaman, görme engelliler yalnızca yardım bekleyen ve kendilerine sürekli yardım edilmesi gereken kişiler olarak görülürler. Oysa ki, birçoğu bağımsız yaşam becerilerine sahip ve günlük hayatlarını kendi başlarına sürdürebilirler.

Yine de bu önyargılar, onları toplumdan dışlamakta ve bağımsızlıklarını kısıtlamaktadır. İnsanlar, görme engelli bireylerin becerilerini ve yeteneklerini tam anlamıyla göremeyebilir. Oysa, görme engelli bireylerin potansiyelleri, toplumun onlara sağladığı fırsatlar kadar geniştir. Ahmet Bey’in hikâyesinde olduğu gibi, bu bireylerin yaşadığı en büyük zorluklardan biri de yalnızca gözle görülemeyen engellerdir.

Görme Engelli Bireylerin Toplumda Daha İyi Bir Yer Edinebilmesi İçin Ne Yapılmalı?

Verilere ve toplumsal gözlemlere dayanarak, görme engelli bireylerin toplumda daha iyi bir yer edinmesi için birkaç önemli adım atılabilir.

1. Erişilebilirlik ve Eğitim: Eğitim kurumları, görme engelli bireyler için daha erişilebilir hale getirilmelidir. Braille alfabesi ve sesli kitaplar gibi araçlar, görme engellilerin eğitimine büyük katkı sağlar. Ayrıca, okullarda engelli farkındalığı eğitimi verilmeli, öğrenciler küçük yaşlardan itibaren bu konuda bilinçlendirilmelidir.

2. Toplumda Farkındalık: Görme engelli bireylerin toplumda daha bağımsız bir şekilde yaşaması için, toplumun onlara bakış açısını değiştirmesi gerekir. Görme engelli kişilerin becerilerini ve potansiyellerini anlayabilmek, onlara daha fazla fırsat sunulmasına yardımcı olabilir.

3. Teknolojik Destek: Teknoloji, görme engelli bireyler için büyük bir fırsat yaratmaktadır. Sesli asistanlar, navigasyon uygulamaları ve diğer teknolojik araçlar, onların bağımsızlıklarını artırabilir.

Sonuç: Görene Var, Köre Ne Var?

Bu eski deyim, bize aslında görme engelli bireylerin yaşadığı hayatı anlamadığımızı, görmeyen kişilerin dünyasına duyarlı bir şekilde yaklaşmadığımızı hatırlatıyor. Toplum, daha fazla erişilebilirlik, anlayış ve fırsat sunarak bu bireylerin hayatlarını çok daha kolay ve verimli hale getirebilir. Gözle göremediğimiz engeller, sadece fiziksel değil, zihinsel ve toplumsal engellerdir.

Sizce, görme engelli bireylerin daha erişilebilir bir yaşam sürmesi için toplum olarak neler yapmalıyız? Görme engellilerin yaşadığı zorlukları daha iyi anlayabilmek adına neler değiştirilebilir? Fikirlerinizi yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort bonus veren siteler
Sitemap
vdcasino girişsplash