Filigranlı Kâğıt: Bir Varoluşsal Yansıma Hayatımızda gördüğümüz her şey, aslında yüzeyin çok ötesinde bir anlam barındırabilir mi? Tıpkı bir filigranlı kâğıdın ardında, basit bir desenin çok daha derin anlamlar taşıyor olması gibi. Peki, varoluşsal bir bakış açısıyla, insanın yaşamına dair anlam arayışı, bu ince işçilikle yapılan desenlerin gizeminde nasıl bir yer edinir? Filigranlı kâğıt, zamanla estetik bir formdan öte, insanın ontolojik varlığını sorgulayan bir metafor haline gelir. Sadece bir objeye bakmak, onun gerisindeki varlık halini görebilmekle ilgilidir. Ontolojik Perspektiften Filigranlı Kâğıt Filigranlı kâğıt, varlıkla ilgili bir çelişkiyi ifade eder. Kâğıdın saf görünümü, sadece üst yüzeyini gözlerimizle algıladığımız bir dünya sunar.…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Fetvası: Adaletin ve İnsafın Arasında Bir Seçim Bir zamanlar İstanbul’un tarihi sokaklarında, zengin ve fakir, hükümdar ve halk, herkes aynı gökyüzüne bakarak aynı hayalleri kurardı. Ama hayallerin rengi, her birinin farklıydı. O zamanlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti, büyüklüğü ve kudretiyle dünyaya hükmediyor, fakat içinden geçen bazı meseleler, halkın ruhunu yavaşça sorgulamaya başlıyordu. İşte bu zorlu dönemde, her biri farklı bakış açılarına sahip iki kişi, bir fetvayla karşı karşıya kaldı: Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’ın fetvası. İki karakter vardı bu hikâyede. Ali ve Ayşe. Ali, keskin zekâsıyla tanınan, her şeyin mantıklı ve çözüm odaklı bir şekilde halledilmesi gerektiğini düşünen bir adamdı.…
Yorum BırakBeş Hececiler: Aruz mu, Hece mi? Edebiyatın Derinliklerinde Bir Yolculuk Hayatın her alanında, bazen derin anlamların kaybolduğu, bazen de farkında bile olmadan geçip gittiğimiz anlar vardır. Biraz daha dikkatli bakarsak, karşımıza çıkan her şeyde bir iz, bir hikâye ve elbette bir çatışma bulabiliriz. Türk edebiyatının önemli köşe taşlarından biri olan Beş Hececiler de, tam olarak bu çatışmanın ve dönüşümün örneğidir. Aruz mu, hece mi? Bu basit sorudan yola çıkarak, onların hem edebi hem de toplumsal bağlamda nasıl bir iz bıraktığını derinlemesine incelemek, belki de günümüzün sanatsal ve kültürel birikiminde kaybolmuş anlamları yeniden keşfetmek anlamına gelir. Beş Hececiler: Toplumun Dönüşümüne Bir…
Yorum BırakVaz’ı Cedid, Osmanlı İmparatorluğu’nda 18. yüzyılın sonlarına doğru başlatılan bir reform hareketinin adıdır. Bu terim, kelime olarak “yenilik” ya da “modernleşme” anlamına gelir ve daha çok, özellikle eğitim, ordu ve yönetim alanlarında yapılan değişikliklerle özdeşleşmiştir. Osmanlı’da Batı’nın etkisiyle şekillenen bu yenilikçi akım, toplumsal yapıyı ve Osmanlı yönetim anlayışını derinden etkilemiştir. Peki, Vaz’ı Cedid’in ardında ne yatıyordu? Bu hareket, sadece askeri bir reformdan mı ibaretti, yoksa toplumun tüm kesimlerinde uzun vadeli değişimlerin önünü mü açtı? Vaz’ı Cedid, özellikle Sultan III. Selim döneminde belirginleşen bir düşünce ve hareketler bütünüdür. Ancak, bu yenilikçi yaklaşımın kökleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı ile temasa geçtiği 17. yüzyılın…
Yorum Bırakİngilizce Hazırlık Okuyarak Öğrenilir Mi? Küresel ve Yerel Perspektifler Üzerine Bir İnceleme İngilizce öğrenmek, son yıllarda dünyanın dört bir yanında yaygın bir eğitim hedefi haline geldi. Ancak bu hedefe ulaşmanın yolu, sadece dil bilgisi ve kelime dağarcığıyla sınırlı değil. Küresel bir dil olarak İngilizce, farklı kültürlerde ve toplumlarda değişik şekillerde algılanıyor. Bir dil, sadece kelimelerle iletişim kurmanın ötesinde, bir toplumun kültürel dinamiklerini, bireysel hedeflerini ve sosyal yapısını da yansıtıyor. Bu yazıda, İngilizceyi hazırlık sınıfı gibi bir formatta öğrenmenin küresel ve yerel perspektiflerden nasıl şekillendiğine dair bir analiz yapacağız. Küresel bir bakış açısıyla, İngilizce öğrenme süreci genellikle kişisel ve profesyonel hedeflere…
Yorum BırakEvet, evet, doğru duydunuz. Hazır giyim yazılırken, önce kelimeyi doğru yazmalısınız. Çünkü yanlış yazılmış bir “hazır giyim”i giymek, bir düğmeyi iliklememek gibi bir şeydir. Her ne kadar hayatınızdaki diğer şeylerde dikkatli olmasanız da (mesela diyet veya spor), kelimelere biraz özen göstermek, günlük stilinizi yazın dünyasında da harika gösterecektir! Hazır giyim konusu, her ne kadar “başka bir dünya” gibi dursa da, aslında oldukça pratik ve bir o kadar da eğlenceli bir meselenin ta kendisi. Hadi şimdi bu kelimenin doğru yazılmasından, Türkçe’nin bu “gizli modasına” kadar her şeyin etrafında biraz dolaşalım. Şimdi bir hayal kurun: Bir erkek ve bir kadın hazır giyim…
Yorum BırakSibel Can’ın “Hayat Söz Müziği”: Bir Kadın ve Bir Erkeğin Çıkmaz Yolu Bir gün, bir parkta yürürken, kenarda durup huzur içinde dinlenen bir kadının, gözlerinde kaybolmuş derin bir boşluk gördüm. Her ne kadar dışarıdan sakin görünse de, içindeki fırtınayı hissedebiliyordum. Yanına yaklaşıp, ona bir şeyler sormak istedim ama bir an düşündüm: Acaba soracaklarım, o derin sessizliği bozabilir miydi? Bir kadının yaşadığı yalnızlık, bazen sözlere bile ihtiyaç duymaz. Belki de her şey bir şarkı gibi, kelimelere dökülemeyen duygularla akıp gider. O anda, Sibel Can’ın yıllar önce seslendirdiği “Hayat Söz Müziği” şarkısı aklıma geldi. Bir kadının yaşadığı içsel çatışmalar ve aynı zamanda…
Yorum BırakReyhan ve Fesleğen Aynı Şey Mi? Bitkilerin Gelecekteki Rolü Üzerine Bir Düşünce Deneyi Reyhan ve fesleğen, pek çoğumuzun mutfaklarda sıklıkla kullandığı, kokularıyla cezbeden ve yemeklere renk katan iki bitki. Ancak bir dakika durun: Bu iki bitki aynı şey mi? Belki de cevabını bildiğiniz bir sorudur, ama onları bir arada düşünmek, gerçekten düşündüğümüz kadar basit olmayabilir. Fesleğen ve reyhan arasındaki farklar, aslında sadece bitkisel özelliklerden ibaret değil; toplumsal etkileri, geleneksel tıbbi kullanımlar ve hatta iklim değişikliğiyle ilgili gelecek projeksiyonları da iç içe geçmiş durumda. İşte bu soruyu sorarken, basitçe ikisinin botaniksel farklarını anlamakla yetinmiyoruz. Belki de bu sorunun ardında daha derin…
Yorum BırakBonoyu kim düzenler? Keşif, faturayı düzenleyen ve belirli bir tarihte ödeme yapmaya kararlı olan kişidir. Bağlanma genellikle keşif ve yararlanıcı arasında tipik bir belge ilişkisi içerir. Tahvil yasal olarak ödeme yükümlülüğüdür. Düzenleyici Otorite, faturayı borçları gelecekteki bir tarihe mecbur etmek için düzenler. Bono bedelini kim tahsil eder? Bağ iki şekilde toplanabilir; Ödeyecek zaman varsa, yararlanıcı (alacaklı) muhatap (borçlu) için geçerlidir ve miktarı toplar ve sertifikayı gösterir. Yararlanıcı (alacaklı) ödeme süresini beklemeden bir bankaya gider ve sertifikayı ihlal ederek fiyatı toplar. Bono senedi nasıl doldurulur? Bir sertifikanın geçerli olması için borçludan gelen bilgiler ve alacaklının kimlik bilgileri, ödeme tutarı, son tarih…
Yorum Bırak